Asr-ı Saadet

Peygamber efendimizin hayatı ve asr-ı saadetten kesitlerin yer aldığı köşemiz.




Veda Hutbesi

Hz. Muhammed(sav) efendimizin insanlara son mesajıdır. 8 mart 632 senesinde, cuma günü zevalden sonra kasva adlı devesi üzerinde 140.000 müslümana irad edilmiş bir hutbe'dir.

VEDA HUTBE'SİNİN ÖNEMİ NEDİR?

Bütün müslümanlar kardeştir.
Hiçkimsenin bir başka kişiye zarar verme hakkı yoktur.
Herkesin can, mal ve namusu korunmalıdır.
Bütün borçlar iade edilmelidir.
Kan davasını ve adaleti şahsen yerine getirmek yasaktır.
Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşlarıdır bu sebeple onlara iyi muamele edilmesi emredilmiştir.
Kadınlarında erkekler gibi mal ve mülke şahsi tasarruf hakları olduğu öngörülmüştür.
İnsanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin eşit oldukları belirtilmiştir.
Aile ve toplum hayatına zarar veren davranışlar yasaklanmıştır.
Kuran-ı Kerim'in insanlara emanet olarak bırakıldığı ve ona sımsıkı sarılınması gerektiği belirtilmiştir.
Bir yıl on iki ay olarak tespit edilmiştir.

İslama Daveti

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz ilk üç yıl halkı gizlice İslâm’a dâvet etti. Yalnızca çok güvendiği kimselere İslâm’ı açıkladı. (62) Başta Hz. Ebû Bekir olmak üzere, Hak dini kabul etmiş olanlar da, el altından güvendikleri arkadaşlarını teşvik ediyorlardı. Bu üç yıl içinde Müslümanların sayısı ancak 30′a çıkabildi. Bunlar ibâdetlerini evlerinde gizlice yapıyorlardı.

Peygamberliğin dördüncü yılında (614 M.) inen: “Sana emrolunan şeyi açıkca ortaya koy, müşriklere aldırma”. (el-Hicr Sûresi, 94) anlamındaki âyet-i celile ile İslâm’ı açıktan tebliğ etmesi emrolundu. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) halkı açıktan İslâm’a dâvete başladı.

Harem-i Şerif’e gidip kendisine inen âyetleri açıktan okuyordu:

İslam'da ilk İbadet

İslâmda Allah’a imândan sonra ilk farz kılınan ibâdet, namazdır. İkinci vahiy ile el-Müddessir Sûresinin ilk âyetlerinin indirilmesinden sonra, Mekke’nin üst yanında bir vâdide, Cibril (a.s.), Rasûlullah (s.a.s.)’e gösterip öğretmek için abdest almış, peşinden Cibril’den gördüğü şekilde Rasûlullah (s.a.s.) de abdest almıştır.

Sonra Cibril (a.s.) Hz. Peygamber (s.a.s.)’e namaz kıldırmış ve namaz kılmayı öğretmiştir.(58)
İslamda ilk İbadet

Eve dönünce Rasûlullah (s.a.s.) abdest almayı ve namaz kılmayı eşi Hz. Hatice’ye öğretmiş, o da abdest almış ve ikisi birlikte cemâatle namaz kılmışlardır.

Mekke Müşriklerinin Müslüman Olanlara Karşı Davranışları

İslâm’ın Mekke’de yayılmaya başlaması ile Mekke halkı iki kısma ayrıldı. l) Müslümanlar, 2) Müslümanlığı kabûl etmeyen müşrikler.

Müşriklerin, Müslümanlara karşı davranışları, sırasıyla beş safha geçirdi: Alay, hakaret, işkence, ilişkileri kesme (boykot), memleketten çıkarma ve öldürme (şiddet politikası).

1- ALAY VE HAKARET DÖNEMİ

Kureyşliler başlangıçta Hz. Muhammed (s.a.s)’in Peygamberliğini önemsememiş göründüler. İmân etmemekle beraber, putlar aleyhine söz söylemedikçe, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in dâvetine ses çıkarmadılar. Yalnızca, Rasûlullah (s.a.s.)’i gördüklerinde, “İşte gökten kendisine haber geldiğini iddia eden…” diyerek eğlendiler. Müslümanları alaya alıp küçümsediler. Böylece “alay devri” başlamış oldu.

Kurân-ı Kerîm, onların bu tutumlarını bize bildirmektedir.
Mekke Müşriklerinin Müslümanlara Karşı Davranışları

Habeşistan’a Hicret

“Zulme uğradıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri, and olsun ki, dünyada güzel bir yerde yerleştiririz. Âhiret ecri ise daha büyüktür.” (en-Nahl Sûresi, 41)

a) Habeşistan’a İlk Hicret Edenler (615 M.)

Müşriklerin ezâları dayanılmaz bir hal almıştı. Müslümanlar serbestçe ibâdet edemiyorlardı. Bu sebeple Rasûlullah (s.a.s.) Müslümanların Habeşistan’a hicret etmelerine izin verdi. Müslümanlar Habeşistan’a iki defa hicret ettiler. İlk defa 12′si erkek, 4′ü kadın 16 kişi Mekke Devri’nin (Peygamberliğin) 5′inci yılında (615 M.) Recep ayında Mekke’den gizlice ayrılarak Kızıldeniz kıyısında birleştiler. Başlarında bir reisleri yoktu. Buradan kiraladıkları bir gemi ile Habeşistan’a geçtiler. İçlerinde, Hz. Osman, eşi Rukiyye, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf ve Abdulllah b. Mes’ûd gibi muhterem zâtlar da vardı.(79)

b) İkinci Habeşistan Hicreti (616 M.)

Mucizeleri

Alemlerin efendisi, Hz. Peygamberimiz Aleyhis Selatü Vesselama salat ve selam olsun. Cenabı Hak'kın "Sen olmasaydın ben bu alemleri yaratmazdım" dediği iki cihan güneşi peygamber efendimizin birbirinden güzel ve olağanüstü mücizeleri bulunmaktadır. Daha doğmadan Hz. Şuayb'ın Suhufunda, İncil ve Tevratta başladı aslında mucizeler. Hz. Şuaybın Suhufunda ve tevratta Muhammed diye geçer efendimizin ismi. İncilde ise Ahmet diye geçer. Efendimizin doğduğu gece dünyanın birçok yerinde muciler meydana geliyordu. Mecusilerin bin yıldır yanan ateşi sönüyor. İran hükümdarının görkemli sarayının sütunları yıkılıyor, Mekkede bulunan putların hepsi yüzüstü yatıyor ve sema gölü kuruyordu. Adeta dünya efendimizi karşılamaya hazırlanıyordu. Onun getirdiklerine aykırı ne varsa ya yıkılıyor, ya da sarsılıyordu.

Hendek Savaşı

Hendek savaşı, Müslümanlarla Mekkeli müşriklerin yapmış olduğu son savaştır. Bu savaş hicretin beşinci yılında, 627 senesinde yapılmıştır. Müslümanların hendek kazarak yaptıkları savaş stratejisi, savaşın bu isimle anılmasına sebep olmuştur. Yahudi ve müşriklerin birleşimiyle kurulan bir orduyla yapılan bu savaşa Anzab Savaşı da denmektedir. Müşriklerin sayıca daha üstün olduğu savaşta, Müslümanlar galip gelmiştir. Müslümanlar için savunma savaşı olarak tarihe geçmiş bir savaştır.

Hendek savaşının nedenleri nelerdir?

Uhud Savaşı

Uhud savaşı, 625 yılında Uhud dağı eteklerinde yapılmıştır. Savaş Medine'de bulunan Müslümanlarla, Mekke'deki Ebu Süfyan'ın ordusu arasında geçmiştir. Bedir savaşında yaşananların öcünü almak isteyen Kureyşliler itibarlarını yeniden elde etmek için hazırlık yapmaya başladılar. Bedir savaşında oğlunu kaybeden Ebu Süfyan, babası, kardeşi, oğlu ve amcası öldürülen Ebu Süfyan'ın eşi ve babasını kaybeden İkrime bu savaşın başını çekmekteydi.

Uhud savaşı hazırlıkları

Tebük Seferi

Tebük seferi, islamiyete siyasi ve askeri anlamda zafer kazandırmıştır. 630 yılının Ekim ayında Hz.Muhammed (s.a.v)’nin 30.000 kişilik bir İslam ordusu toplayarak Tebük’te kendilerinden daha kalabalık olan Bizans ordusuna karşı düzenlenen hücum seferidir. Tebük seferi normalde gerçekleşen Arap-Bizans mücadelelerinden farklı olarak gerçekleşmiştir. Sefer muharebe gerçekleşmeden sonuçlanmıştır. Hicretin 9. Yılına denk gelen seferde 40.000 dolayında askerden oluşan Bizans ordusuna karşı 30.000 askerden oluşan İslam ordusunun toplanmıştır. Tebük seferi’nin ismi Tebük yerinden gelmektedir. Bu yer Arap yarımadasının kuzey tarafında yer almaktadır. Bu bölgede su ve hurmalıklar bolca bulunur. Tebük seferinde muharebe gerçekleşmemiştir ama o zamana kadarki en büyük İslam ordusu toplanmıştır.

Tebük seferinin nedeni :

Bedir Savaşı

Bedir Savaşı, Müslümanlar ve Kureyşli müşrikler arasında 13 Mart 624 tarihinde yapılmış olan ilk savaştır. Bu savaş Müslümanlar ve Kureyşliler arasında olmasına rağmen, İslamiyet açısından oldukça önemlidir. Müslümanların buradan zaferle ayrılması, İslamiyet'in yayılmasında önemli bir etkendir. Bedir savaşçıları Ashab-ı Bedir ya da Bedriyun olarak bilinen kişiler, Hz Muhammed'in sahabeleri içinde oldukça kıymetlidir. Bu zafer İslam camiası açısından temellerin sağlam olmasına yardımcı olmuştur. Hz Muhammed savaş öncesinde secdeye kapanarak, "Ey Allah'ım şu küçük ordu eriyip giderse, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmayacaktır." demiştir. Bu savaşın Kadir gecesiyle aynı geceye denk geldiği söylenmektedir.

Bedir savaşının nedenleri nelerdir?

Hayber Savaşı

Hayber savaşı, hicretin 7. Yılında yapılmıştı. Hayber şehri, Şam ve Medine yolu üzerinde Medine’nin 151 km kuzeyinde Yahudilerin ikamet ettiği bir şehirdir. Hz. Peygamber efendimiz Yahudi dilinde Hayber kale anlamına gelmektedir. Kalesinin Kamus, Naım, Netah, Sülafım, Sık, Ketibe ve Vatıh adlı 7 tane burcu bulunmaktadır. Aynı zamanda bu şehir çok önemli tahıl ve hurma merkeziydi.

Peygamber efendimiz, Yahudilerin Mekkeli müşriklerle Medine’ye karşı ittifak kurmalarına ve bazı Yahudi kabilelerinin Mekke’de toplanmasına karşı Hayber’i fethetmek için hazırlıklara başladı. Hz. Muhammed (SAV) bu savaşa daha çok cihada önem verenlerin katılmasını istiyordu. Medine’de Sıba Bin Urfuta’yı bırakarak eşi Ümmü Selemeyi yanına alarak, 200 suvari ve 1400 yaya ile sefere çıktı. Hayber ile Gatafan arasına üst kurdu ve sabaha kadar burada konakladı. Gatafanlıların Hayber’e yardımını kesmek için burada bekliyordu ve bu sayede Hayber’liler Müslümanların gelişinden haber alamadılar.
Hayber Savaşı

Mekke'nin Fethi

Mekke'nin fethi, Müslümanların Kureyşlilerin elinde bulunan Mekke'yi 11 Ocak 630 senesinde alması ile gerçekleşmiştir. Mekke şehri Hz Muhammed'in dünyaya geldiği, çocukluğunu ve gençliği geçirdiği, Nübüvvet kitabının baştan sona indirildiği, Hz Adem döneminden itibaren tevhid inancına merkez olmuş ve en önemlisi Müslümanların kıblesi olan Kabe'nin bulunduğu bir şehirdir. Bu sebeplerle Müslümanlar açısından ayrı bir yeri bulunmaktadır.

Mekkenin fethine doğru

HZ. EBUBEKİR DÖNEMİ ( 632 – 634 )

· Suriye Seferi : Usame Bin Zeyd komutasında bir orduyu Suriye ‘ ye göndermiş , bu yöredeki kabileler egemenlik altına alınmıştır. * Böylece Hz. Muhammed’in ölümünden sonra da İslamiyet’in gücünü devam ettirdiği kanıtlanmıştır.

· Ayaklanmalar ve Yalancı Peygamberler : Hz. Muhammed’in ölümünden sonra Arabistan ‘ da , İslamiyet’in tam yerleşememesi, halkın zekat vermek istemeyişi, kabile yaşamını sürdürmek ve devlet otoritesi altına girmek istememek nedenlerinden dolayı ayaklanmalar olmuş , ve yalancı peygamberler türemişti. Yalancı peygamberler sorununu çözmek amacıyla , Halit Bin Velid komutasında bir ordu Yemen’e gönderilmiş, yalancı peygamberler ortadan kaldırılarak, bir tehlikeden kurtulunmuştur. Ayaklanmalar ve Zekat sorunu çözüme kavuşturulmuştur.

HZ. ÖMER DÖNEMİ ( 634-644 )

1. Irak, İran ve Horasan’ daki Fetihler :

· Köprü Savaşı ( 634 ) ( Sasaniler- Müslüman Araplar ) : Müslümanların , Kufe yakınlarında Fırat nehri üzerinde bir köprü kurarak , Sasanilere saldırması ile başlayan savaşı Müslümanlar kaybettiler. * İlk fetihler sırasındaki en ağır yenilgi olarak kabul edilir. Ancak Sasanilerdeki karışıklıklar üzerine Sasani ordusu çekilmiş, Araplar Fırat’ı geçip, Dicle’ye kadar ilerlemişlerdir.

· Kadisiye Savaşı ( 636 ) ( Sasaniler – Müslümanlar ) : Yapılan bu savaşı Müslümanlar kazanarak, İran’ın iç bölgelerine kadar ilerlediler. Sasanilerin merkezi Medain ele geçirildi. ( 637 ) Sonuçları : Irak ve Batı İran Arapların eline geçti. Irak’ta Basra ve Kufe kentleri kurularak Müslümanlar buralara yerleştirildiler. Yukarı Mezopotamya fethedildi (639 ).

HZ. OSMAN DÖNEMİ ( 644 – 656 )

1. İran’ daki Fetihler : Ceyhun ırmağı ile, Hazar nehri arasındaki Toharistan’a ordu gönderilmiş, bölgede geniş bir alan fethedilmiştir.

2. Kafkasya’da Fetihler : 652 ‘de Kafkasları aşıp, Hazar Hanlığına sefer düzenlenmiş, Belencer tahrip edilmiştir. IX. yy. sonlarına kadar Hazarlarla, Arapların mücadelesi sürmüş, Kafkas dağları iki taraf arasında sınır olmuştur.

3. Afrika ‘ da Fetihler : Bizanslılar 645 ‘ te, İskenderiye’ yi ele geçirdilerse de , kent geri alınmıştır ( 646 ). Trablus ve Libya alındı.

4. İlk Deniz Savaşları ve Akdeniz Fetihleri :

· Suriye valisi Muaviye tarafından ilk İslam donanması oluşturuldu.

· Stratejik konumu nedeniyle ilk Kıbrıs’a sefer düzenlenmiş, ve Kıbrıs vergiye bağlanmıştır ( 649 ). 653 ‘teki seferle, Müslümanlar Kıbrıs’a yerleşmeye başlamış ve Kıbrıs tehlike olmaktan çıkmıştır.

· 655 ‘ te, Bizans’la ilk deniz savaşı yapılmış, Bizans yenilgiye uğratılmıştır.